Sosyal Medya

Güncel

Katar ve KİK’ten ayrılma çağrısı - İsmail Yaşa

Körfez’de yıllardır dile getirilen “Halicuna vahid” (Körfezimiz bir) sloganının içi ne kadar boşsa KİK’in içi de o kadar boş. Varlığıyla yokluğu arasında pek bir fark yok.



Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi altı ülkeden dördü arasında Haziran başından bu yana büyük bir kriz yaşanıyor.

Bir yanda Suudi Arabistan, BirleÅŸik Arap Emirlikleri ve Bahreyn.

DiÄŸer yanda Katar.

Böyle bir durumda gerginliÄŸin düşürülmesi ve krizin sona erdirilmesi için normalde en çok çabayı KÄ°K’in göstermesi gerekir.

Fakat krizin başından bu yana KÄ°K’ten herhangi bir ses yok.

KÄ°K’in Bahreynli Genel Sekreteri Abdullatif Bin RaÅŸid Ez-Zeyani haftalardır kayıp.

Bu durum, Genel Sekreterlik binası Riyad’da olan KÄ°K’in aslında nasıl bir yapıya sahip olduÄŸunu gösteriyor.

Körfez’de yıllardır dile getirilen “Halicuna vahid” (Körfezimiz bir) sloganının içi ne kadar boÅŸsa KÄ°K’in içi de o kadar boÅŸ.

Varlığıyla yokluğu arasında pek bir fark yok.

Son krizle birlikte örgütün ne işe yaradığı iyice tartışılır hale geldi.

Katarlılar bugünlerde KÄ°K’ten çıkma seçeneÄŸini konuÅŸuyor ve birçok kiÅŸi Doha’nın söz konusu örgütte daha fazla kalmasının bir anlamı olmadığını söylüyor.

Açıkçası ben de bu görüşe katılıyorum ve krizin patlak verdiği andan itibaren aynı şeyi söylüyorum.

KÄ°K’e muhtaç olmadığını ispat eden Katar’ın yapacağı en iyi ÅŸey örgütten ayrılıp krizi çıkaran ülkeleri kendi sorunlarıyla baÅŸ baÅŸa bırakmak olacak.

Böylece kendisine yöneltilen “KÄ°K ilkelerine ve kararlarına baÄŸlı kalmama” suçlaması da geçerliliÄŸini tamamen yitirecek.

Suudi Arabistan’ın Amman Büyükelçisi Prens Halid Bin Faysal, krizle ilgili Temmuz’da yaptığı açıklamada, Katar’ı “Riyad’ın bir mahallesinden daha küçük” ÅŸeklinde küçümseyerek Doha’yla tüm iliÅŸkilerini kesmelerini ÅŸu sözlerle dile getirmiÅŸti:

“KardeÅŸim, ne biz size gelmek istiyoruz ve ne de sizin bize gelmenizi istiyoruz. Petrolünüz var, gazınız var. Allah bereket versin. Bizim size ihtiyacımız yok.”

Katar’ın önünde iki seçenek var:

Ya Suudi Arabistan’a ve dolayısıyla Riyad’ı burnundan tutup sürükleyen Abu Dhabi’ye boyun eÄŸip ikinci bir Bahreyn olacak ya da KÄ°K defterini kapatıp ve krizi çıkaran ülkelere “Maa’s-Selame” (Selametle) deyip bağımsız bir devlet olarak yoluna devam edecek.

Çünkü kriz için ufukta herhangi bir çözüm belirtisi görünmüyor.

Bilakis Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, krizi tırmandırmak ve Katar halkını yönetime karşı kışkırtmak için her türlü yola başvuruyor.

Doha da bunun farkında.

Krizin ÅŸokunu atlatan ve bağımsızlığını korumak için gerekli tedbirleri hızlı bir ÅŸekilde alan Katar, Suudi Arabistan’ın hatırına geri çektiÄŸi büyükelçisini Tahran’a yeniden gönderdi.

Bu adım Doha’nın artık Riyad’ı dikkate almadan kendi çizgisinde yürüyeceÄŸi anlamına geliyor.

Katar KÄ°K’ten ayrılırsa ne olur?

Büyük ihtimalle zaten ölü olan örgüt daha fazla morgda tutulmaz ve cenaze merasimi düzenlenerek gömülür.

KÄ°K’in yerine belki Suudi Arabistan, BirleÅŸik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır’ın oluÅŸturacağı yeni bir birlik düşünülebilir.

Ãœrdün’ün de bu eksene katılma ihtimali var.

Fakat böyle bir birlikteliÄŸin KÄ°K’in yerini alması mümkün deÄŸil.

Çünkü KÄ°K’i oluÅŸturan altı ülkenin petrol ve doÄŸalgaz zengini olma, mutlak monarÅŸiyle yönetilme ve benzeri birçok ortak yönü var.

Körfez’in zengin ülkelerinin nüfusu 100 milyona merdiven dayayan Mısır’a kapılarını açmaları imkânsız.

Ayrıca söz konusu ülkeler Katar’a düşmanlıkta birleÅŸseler dahi aralarında birçok anlaÅŸmazlık söz konusu.

Fakat bunlar artık Katar’ı ilgilendirmemeli.

Kendisine reva görülen onca düşmanlıktan sonra Doha’nın yapması gereken “Ne halleri varsa görsünler” deyip KÄ°K’ten ayrılmak olmalı…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.